23 Ağustos 2013 Cuma

Adnan Menderes Sabetayist Kripto Yahudi Bir Aileye Mensuptu!


ADNAN Menderes'in eşi Berrin hanımın, meşhur Dr. Nazım beyin yeğeni olduğunu biliyoruz.
Dr. Nazım, ünlü ve ileri gelen Sabataycılardandır, İttihadçıdır ve İzmir suikasti hadisesinde idam edilmiştir.
Bilindiği gibi Sabataycılar üç büyük kabileye ayrılır ve bunların araları hiç iyi değildir; hattâ zaman zaman aralarında dehşetli kapışmalar, hesaplaşmalar olmaktadır. İzmir suikastinde mağdur olup okka altına giren Sabataycılar, Karakaşlara mensuptur; onları ezenler de Kapancıdır. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra da böyle olmuştur.

Peki Sabataycı aşiretler niçin kendi aralarında bu kadar şiddetle çekişiyordu? Bu savaşın ardında büyük menfaatler, ikbal hırsları bulunmaktadır. İslâm tarihine bakınız, Müslümanın Müslümana yaptığını gâvur yapmamıştır. Sünnilerle Şiiler arasında asırlar süren kanlı savaşlarda nice şehirler yıkılmış, ülkeler tahrip edilmiş, kesilen kellelerden tepeler yapılmıştır.

Sabataycıların Yakubiler kolu, Kapancılara karşı Karakaşları desteklemektedir. Son birkaç yılda Türkiye Sabataycıları içinde, kapalı kapılar ardında hayli gizli ve çetin müzakereler yapıldı, üç aşiretin ileri gelenleri anlaşmaya, uzlaşmaya çalıştılar, lakin anlaşamadılar. İsmini vermek istemediğim bir Sabataycının Cumhurbaşkanı seçilmesi isteniyordu. ABD dışişleri bakanı Madamın da desteği alınmıştı. Lakin birbirine rakip ve hasım üç dönme aşiretinin kurmayları bu hususta bir türlü uzlaşamadılar. Sabataycı aday dışarıdan da baltalandı ve ülkenin başına geçme hayalleri söndü.

Gelelim Berrin hanım ile Adnan beyin durumuna. Adnan Menderes aile içi bir izdivaç yapmıştır; Evliyazadeler ailesindendir; hanımı da aynı aileye mensuptur. İzmir suikastinde asılan Maliye nazırı Cavid bey Sabataycıların en mutaassıp kolu olan Karakaşlara mensuptur. Dr. Nazım bey de Karakaşlar'dan Berrin hanım ve Adnan Bey de... Bir bomba daha: 27 Mayıs darbesinden sonra asılan dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu da... Asılanlar Karakaş, asılmalarına yol açanlar Kapancı...

17 Ağustos 2013 Cumartesi

''Ben o heriflerin ayağına gitmem'' İbnül Emin Mahmut Kemal Emin

menderes
menderes

Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, hâtıralarını anlatırken, İbnülemin Mahmud Kemal İnal Beyin "Son Sadrâzamlar" isimli eseri ile alâkalı olarak şunları söylüyor:

"Valiliğim sırasında bir gün Celal Bayar, Adnan Menderes ve bazı bakanlar İstanbul'a geldiler. Efendi Hazretlerini buraya getir diye Florya Köşküden haber gönderdiler. Derhal Mahmud Kemal Bey'e gittim ve durumu arzettim. Öfkeli bir tavırla,

— Ben o heriflerin ayağına gitmem! dedi.

Israr ettim, yalvardım, yakardım. Sonunda ikna etmeyi başardım. Bin naz ile ve söylene söylene Florya Deniz Köşkü'ne götürdüm. Yenilip içildiği, ileri geri konuşulduğu bir sırada Celal Bayar, ibnülemin Mahmud Kemal Bey'e dönüp dedi ki:
— Efendi! "Son Sadrâzamlar" adındaki eserinizi okudum. Hakikaten güzel yazmışsınız. Lâkin hep Osmanlı döneminin sadrâzamlarını (Başbakanlarını)
anlatıyorsunuz! Acaba, bir eser daha kaleme alsanız, orada da Cumhuriyet devrininin başvekillerini, cumhurbaşkanlarını yazsanız nasıl olur?


16 Ağustos 2013 Cuma

Adnan Menderes ve Recep Tayyip Erdoğan dönemleri arasındaki benzerlikler

Adnan Menderes dönemi
Adnan Menderes dönemi

Hala daha, Tayyip'in neden 300 koruma ile korunduğunu, TSK'daki muhalif paşaların ve medyadaki muhalif gazetecilerin neden Ergenekon bahanesi ile içeriye doldurulduklarını, Yeni Osmanlıcılık söylemlerine kartelin hiç tepki göstermeyip neden bir de destek olduklarını, Mavi Marmara'nın ve Davos'un neden sahnelendiğini anlamayanlarımız kaldı mı aramızda?

ABD ve İsrail'in Tayyip'i iyice yükselterek, Ortadoğu'nun Müslüman halklarına bile kahraman gibi tanıtarak hatta gerekirse halifelik bile kurarak ne denli büyük hesaplar içinde olduklarını anlamayan kaldıysa eğer gidip bir doktora gözüksünler...

Anlayanlar da daha da iyi anlayabilmek için;
- Adnan Menderes ile Tayyip devri arasındaki benzerlikleri,
- Menderes devrinde ABD başkanı Truman'ın Komünizm ile mücadele gereği, hızla Komünizme kayan Türkiye'de dini engellerin kaldırılmasını ve denge kurulmasını emir ettiğini, hatta menderes'den öncede bu niyetle hareket edilmeye başlandığını ve İmam hatipleri İsmet İnönü'nün açtığını,
- O zamanın Türkiye'sinde dini engellerin kaldırılmasında, eşcinsel ve Sabetayist Yahudi Adnan'ın kendi kararının olmadığını,
- Menderes'in baş danışmanı Ahmet Salih Korur'un da aynı Truman gibi üst düzey bir mason olduğunu, maşrık-ı azam olduğunu, Korur'un aslında imkansız olduğu halde yassıada duruşmalarında beraat edip vazifesine, maşrık-ı azamlığa devam ettiğini,
- İçinde bulunduğu şartlar itibari ile Adnan Menderes'in dine yönelik yasakları kaldırmak noktasında istese de başarılı olamayacağını,
- Devrin cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Siyonist bir Yahudi olduğunu, Osmanlı'yı yıkmak için dağa çıkıp teröristlik yaptığını, Bursa'da Siyon okulunda okuduğunu, kendisi gibi İslam düşmanı İsmet paşa ile husumetinin sadece iç çekişme olduğunu,

Bu bilgiyi gömün!



Sözde, Menderes, İsmet İnönü gibi birini devirmiş... Sözde, Menderes, Mustafa Kemal'in devrimlerine karşı sessiz devrim yapmış...

Eğer hal böyle ise, neden İsmet İnönü gibi ağzından Allah kelamıı bile çıkmayan biri, sözde İslamcı menderes'in güpegündüz Başbakanlık eskortları ile zinalara gitmesine, hatta kocaları evdeyken bu kadınların evlerine zina etmeye gitmesine hiç ses etmemiş? Aynı anda onlarca metresi olmasına neden tepki koymamış?

İsmet İnönü'ye;

- Efendim! Bu çok büyük bir açık. İki günde alaşağı ederiz artık Menderes'i...

diyenlere neden İsmet İnönü;

- Böyle bir şeyi ne ben duydum. Ne siz söylediniz. Bu bilgiyi gömün.

demiş?

Aynı bu gün olduğu gibi o gün de yaşanan her şey bir tiyatro. İnönü devrilmedi. Menderes Atatürk devrimlerine karşı devrim falan yapmadı.

Menderes'in kendisi Sabetayistti. Kabineleri de Sabetayist, kripto Yahudi ve kripto Ermeni doluydu. 5816 sayılı Atatürk'ü koruma kanununu bile Menderes çıkarttı. Menderes devrinin Cumhurbaşkanı Celal Bayar bir Kripto Yahudiydi. "Bizim bu İslami serbestlik sağlayan kararlarımıza bakıp da şeriat geri gelecek diye sevinenler var. Şu çok iyi bilinsin ki biz şeriatı bir daha getirilemeyecek surette gömdük geçtik." mealinde konuşmalar yapıyordu bu kripto Yahudi Celal Bayar...

Peki dönen tezgah neydi?

Sabetayist Adnan Menderes soyadını değiştirmiş



Kripto Yahudi Adnan Menderes'in ilk soyadının ERtekin olduğunu ve -ER ekinin sabetaycı hain yahudilerde sıklıkla bir şifre olarak kullanıldığını belirtmiştik...

Şimdi Menderes'in memleketi Aydın'ın bu güne kadar ki belediye başkanlarına bakalım dedik... Dikkat çekici isimler var;
Aydın'ın ilk belediye başkanı, Fuat Şahin ERlaçin..
İkinci belediye başkanı ise Ahmet Emin ERkayın...
Hele bir tanesi var, M. Doğan UluERgüven... Hem "ulu" şifre hem de "er"...
Sökmensüer soyadı kadar olmasa da epey dikkat çekici... 

Ne tuhaf, yakın tarihimizde hem Müslüman ve Türk adı taşıyıp da hem de bu milletin dinine imanına, kültürüne, yaşam tarzına ve tarihine savaş açarsasına müdahale edenlerin hepsi birer birer Sabetaycı hainlerden çıkıyorlar...

Biz yanlışı nerede yaptık? Bu Yahudiler İspanya'dan kovulduklarında, vatansız kaldıklarında bunlara topraklarımızı açıp, sahip çıkıp, insani vazifemizi yaptık diye suçlu muyuz yani?

Hiç bilinmeyen gerçek yüzü ile ve özetle; Adnan Menderes kimdir

Adnan Menderes kimdir
Hiç bilinmeyen gerçek yüzü ile ve özetle Adnan Menderes kimdir


Adnan Menderes'in Sabetayist bir gizli Yahudi olduğu iddialarının, oğlu Aydın Menderes'e, Akşam gazetesi köşe yazarı Gürkan Hacır tarafından sorulduğunu...

Aydın Menderes'in, "Bu iddiaların kaleme alındığı kitapta yazılanlar doğru, kitap basılmadan önce bana da sorulsa idi daha fazlasını anlatırdım." dediğini...

Kısa bir müddet sonra Aydın Menderes'in ansızın fenalaşarak hastahaneye kaldırıldığını...

Hanımının, "Çok zaman kaybedildi... Yanlış teşhis konuldu ve çok zaman kaybedildi. Öyle olmasaydı kurtarılabilirdi." dediğini...

Adnan Menderes'in kabinelerinin Kripto Yahudi, Sabetayist ve Kripto Ermeni dolu olduğunu...

Atatürk'ü koruma kanunu diye anılan 5816 sayılı kanun maddesini Menderes'in çıkardığını...

Menderes'in, devrinin gerçek islam alimleri tarafından sevilmediğini ve hiçbir zaman tasvip edilmediğini...

Menderes'in Kamal Adıtürk ile neredeyse bacanak olacakken, son anda işin ters gittiğini...

Menderes'in 1934'te çıkan soy adı kanunu gereği soy adı seçerken "Ertekin" soy adını aldığını, en yakın arkadaşı Ethem'in Menderes soy adı almasından sonra, Adnan'ın da tekrar müracaat ederek Menderes soy adı aldığını...

Ethem Menderes ile Adnan Menderes'in yakın aile bireyleri gibi duran ilişkileri hakkında çok ağır iddiaların bulunduğunu...

Menderes'in aynı anda onlarca sevgili ve metresi bulunduğunu...

Bu güne değin en çok tıklanılanlar