ADNAN Menderes'in eşi Berrin hanımın, meşhur Dr. Nazım beyin yeğeni olduğunu biliyoruz.
Dr. Nazım, ünlü ve ileri gelen Sabataycılardandır, İttihadçıdır ve İzmir suikasti hadisesinde idam edilmiştir.
Bilindiği gibi Sabataycılar üç büyük kabileye ayrılır ve bunların
araları hiç iyi değildir; hattâ zaman zaman aralarında dehşetli
kapışmalar, hesaplaşmalar olmaktadır. İzmir suikastinde mağdur olup
okka altına giren Sabataycılar, Karakaşlara mensuptur; onları ezenler
de Kapancıdır. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra da böyle olmuştur.
Peki Sabataycı aşiretler niçin kendi aralarında bu kadar şiddetle
çekişiyordu? Bu savaşın ardında büyük menfaatler, ikbal hırsları
bulunmaktadır. İslâm tarihine bakınız, Müslümanın Müslümana yaptığını
gâvur yapmamıştır. Sünnilerle Şiiler arasında asırlar süren kanlı
savaşlarda nice şehirler yıkılmış, ülkeler tahrip edilmiş, kesilen
kellelerden tepeler yapılmıştır.
Sabataycıların Yakubiler kolu, Kapancılara karşı Karakaşları
desteklemektedir. Son birkaç yılda Türkiye Sabataycıları içinde, kapalı
kapılar ardında hayli gizli ve çetin müzakereler yapıldı, üç aşiretin
ileri gelenleri anlaşmaya, uzlaşmaya çalıştılar, lakin anlaşamadılar.
İsmini vermek istemediğim bir Sabataycının Cumhurbaşkanı seçilmesi
isteniyordu. ABD dışişleri bakanı Madamın da desteği alınmıştı. Lakin
birbirine rakip ve hasım üç dönme aşiretinin kurmayları bu hususta bir
türlü uzlaşamadılar. Sabataycı aday dışarıdan da baltalandı ve ülkenin
başına geçme hayalleri söndü.
Gelelim Berrin hanım ile Adnan beyin durumuna. Adnan Menderes aile içi
bir izdivaç yapmıştır; Evliyazadeler ailesindendir; hanımı da aynı
aileye mensuptur. İzmir suikastinde asılan Maliye nazırı Cavid bey
Sabataycıların en mutaassıp kolu olan Karakaşlara mensuptur. Dr. Nazım
bey de Karakaşlar'dan Berrin hanım ve Adnan Bey de... Bir bomba daha: 27
Mayıs darbesinden sonra asılan dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu
da... Asılanlar Karakaş, asılmalarına yol açanlar Kapancı...
Son yıllarda Kemal Derviş, İsmail Cem, Rahşan Ecevit, Mehmet Ali Bayar
arasındaki çekişmeleri, zıtlaşmaları, entrikaları anlamak için çok şey
bilmek gerekiyor. Mason locaları içinde bütün üyeleri Sabataycı olan
localar vardır.
Biz Türkiyeliler ne yakın tarihimizi, ne de bugünümüzü biliyoruz. Tarih
diye bir sürü maval, masal, martaval, mitos öğretiliyor.Yakın
tarihimize ait ciltlerce kitap, külliyat yayınlandı. Bunların
hangisinde Dönmelerin son devirdeki ihtilal, reform, inkılap, değişim
faaliyetlerindeki rolleri anlatılmaktadır? Liselerde okutulan tarih
kitaplarında bir kelime ile olsun Masonların, Dönmelerin rolünden,
gücünden, tesirinden bahsediliyor mu?
Biz, Masonlar denilince tek, homojen, birlik ve beraberlik içinde olan
gizli bir teşkilatı düşünüyoruz. Halbuki ülkemizde dört ayrı Mason
teşkilatı bulunmaktadır. Bunların biri Kainatın Yüce Mimarı dediği
Allah'a inanmayanı teşkilata üye kaydetmez. İlerici Mason grubu ise
ateist veya agnostiktir ve bu ikisinin arasında geçimsizlik, soğukluk,
kavga, çekişme vardır.
Sabataycılar diye tutturmuş gidiyoruz. Peki Sabataycılık nedir? Bunlar
kaç gruba veya aşirete ayrılmaktadır? Hangi köşebaşlarını tutmuşlardır.
Türk siyasetinde, Türk iktisadiyatında, Türk üniversitelerinde, Türk
medyasında rolleri, ağırlıkları nedir?.. Bu gibi soruların cevabını
veren ilmî, ciddî, tutarlı yayınlara sahip miyiz?
Sabataycılık bir buzdağıdır ve biz onun su üzerindeki yüzde birini
görmeye çalışıyoruz, altta kalan doksan dokuz parçası meçhulümüzdür. Bu
konularda belge mi yok, bilgi mi yok, kitap ve ilmî makale mi yok,
arşivlerde vesika mı yok?.. Hepsi var ama bunları bir araya getirecek,
tahlil edecek, bilahare terkib yapacak, ortaya dört başı mamur
araştırmalar koyacak kafa yok, kültür yok, niyet yok.
Sabataycılık gizlilik üzerine kurulu bir lobidir. Onlar iki
kimliklidir, taqiyye yapmaktadır. Üzerlerine ışık tutulması, açığa
çıkmaları hiç işlerine gelmez. Onların işlerine gelmez ama biz de bu
konuyu öğrenmek zorundayız. Türkiye'deki bu müzmin din-siyasî sistem
kavgasını kimler çıkartmıştır? Yüz milyonlarca dolarlık servetlere
sahip birtakım Dönme aileleri bu efsanevî zenginlikleri nasıl
kazanmışlardır? Birtakım Dönmeler niçin İslâm'a ve Müslümanlara, medenî
insanlara ve vatandaşlara yakışmayan bir şekilde saldırmaktadır?
Sabataycılar niçin hukuk fakültelerinin ceza hukuku kürsülerine rağbet
etmektedir? Vaktiyle, TCK 163'üncü madde ile ilgili bilirkişi raporları
veren Sabataycılar niçin hep Müslümanların aleyhinde görüş beyan
etmiştir?
Bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek ayıptır... Masonlar, Sabataycılar
bilinmek istemeyebilir ama bizim de bilmeye, öğrenmeye, içyüzünü
anlamaya hakkımız yok mudur?
Sabataycılar derken, birkaç aydan beri ortaya bir de Kürt Yahudileri
konusu çıktı.Kendilerini Müslüman gösteren (Sünnî veya Alevî), fakat
asıl kimlikleri Yahudi olan kişiler, aileler, gruplar varmış. Bunlar
kimdir? Kendi hallerinde yaşayan vatandaşlar mıdır, yoksa Türkiye
hakkında normal ötesi emelleri, planları mı bulunmakta? Kürt terör
hareketinde bu Yahudilerin rolü, tesiri nedir? Türkiye'de şu anda 18
bin Musevî olduğu söyleniyor. Sabataycıları, Kürt Yahudilerini hesaba
katarsanız bu rakam çok büyüyecektir.
Birtakım crypto-yahudiler din konusunda militanca hareket etmeseler
fazla işkillenmeyeceğim. Lakin gerçekte Müslüman olmadıkları halde
birtakım gizli Yahudiler niçin İslâm ve Müslümanlar konusunda militanca
hareket etmektedir? Din, inanç, ibadet, inandığı gibi yaşamak
hürriyeti evrensel bir değerdir. Peki, birtakım Dönmeler bu hakkı ve
hürriyeti bize niçin tanımak istemiyor?
Vatikan'da bulunan Fransızca bir belgeye göre, Manisa ve civarında
bundan iki asır kadar önce 150 bin Yahudi göç etmiş; bunlar,
Müslümanlar arasında Yahudi kimliği ile yaşamakta güçlük çekecekleri,
dışlanacakları için kendilerini Bektaşi olarak göstermişler... Bu
iddiaları, dedikoduları hangi tarihçiler, hangi fikir adamları, hangi
akademisyenlerimiz inceleyip araştıracaktır?
Dedikodu ile tarih yazılmaz ama gerçeklere şüphelerden gidilir. Ortaya
bir rivayet, iddia atılınca; ilmin ışığında incelenmeli,
araştırılmalıdır. Yanlışsa yanlışlığı, doğruysa doğruluğu ortaya
çıksın.
Son on yıldan beri ülkemizde çok vahim, çok garip hadiseler oluyor. GAP
bölgesinde seksen küsur yabancı büyük şirket faaliyette
bulunuyormuş.Bunların yetmiş küsuru Yahudi-İsrail kuruluşlarıymış ve
hassaten Kürt Yahudilerini çalıştırıyorlarmış. Bu iddialar doğru mudur?
Elde ne gibi sağlam bilgiler, belgeler, şahitler bulunmaktadır?
Bunların açıklanması, araştırılması gerekmez mi?
Türkî cumhuriyetlerden Türkmenistan'da, Müslüman Türkmen gibi görünen,
asıl kimlikleri Yahudilik olan büyük, nüfuzlu, güçlü bir taife
varmış... Bu konuda nerede aydınlatıcı bilgi bulabiliriz?
Velhasıl bir sürü esrarlı, acayip, garip, akıllara durgunluk verecek
cinsten hadiseler, rivayetler, dedikodular, söylentiler, iddialar
içinde bunalmış vaziyetteyiz. Maalesef Türk toplumu bir bilgi toplumu
değildir. Halkımız, aydın zümre, gençliğimiz uzun yıllardan beri
uyutulmuş, afyonlanmış, sersemletilmiş, zekâ özürlü hale getirilmiş
bulunuyor. Amerikalılar topraklarımıza çıktılar bile. Amerikan gemileri
tanklar indirdi. Amerikalı personel için özel, USA standartlarına
uygun sahra kenefleri getirildi. Uçak dolusu tabut ve ceset torbası
getirildi. Biz ise hâlâ sayıklıyoruz: Meclis henüz izin vermemiştir...
diye. Sabataycılar Türk toplumunda akıl bırakmadı!
Mehmet Şevket Eygi
Gazeteci-Yazar
Daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız: www.sabetayistlik.blogspot.com